28.10.2024
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Karaman Milletvekili Av. İsmail Atakan Ünver, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nın 101. yıl dönümü vesilesiyle bir mesaj yayımladı.
Ünver mesajında şunları ifade etti:
"13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelen Mustafa Kemal, itilaf devletlerinin donanması Boğaziçi’ne intikal etmeye başladığı sıralarda, Kartal istimbotu ile Haydarpaşa’dan Galata’ya doğru, demirli savaş gemilerinin arasından geçerken, istimbotta üzüntü içinde ağlayan yaveri Cevad Abbas’a “Geldikleri gibi giderler!” sözünü söyler. Bu söz, aslında o günlerde hiç kimsenin aklında bile olmayan Kurtuluş Savaşımızın ilk işaretidir.
Mustafa Kemal Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkmasıyla yakılan bağımsızlık meşalesi, Türk milletinin verdiği büyük mücadele sayesinde bir daha hiç sönmedi.
O'na "Ordu yok !" dediler, "Kurulur "dedi. "Para yok !" dediler, "Bulunur" dedi. "Düşman çok !" dediler "Yenilir" dedi. Mustafa Kemal, umutsuzluğun hakim olduğu bir dönemde bir avuç insanla ama içindeki sapasağlam inançla çıktığı vatanı düşmandan kurtarma yolunda, bütün bir ulusu ortak bir amaç etrafında toplamış ve zorlu bir yoldan yürüyerek kazanılan muhteşem zafere önderlik etmiştir.
Cengiz Han'ın "Sakın bir çiviyi küçümseme. Bir çivi bir nalı, nal bir atı, at bir komutanı, komutan bir orduyu, ordu koca bir ülkeyi kurtarır" sözü gerçek olmuş, bir ulusun küçük küçük katkılarıyla ama büyük bir ülkü etrafında toplanmasıyla ve eşsiz bir komutanın önderliğinde ülke düşmandan kurtarılmıştır.
Kurtuluştan sonra 29 Ekim 1923'te saat 20.30'da oturuma katılan 158 milletvekilinin tamamının oyuyla Anayasa'ya "Türkiye devletinin hükümet şekli cumhuriyettir." hükmü eklenerek Cumhuriyet'in ilanı kabul edildi.
Cumhuriyet'in ilanı "Yaşasın Cumhuriyet" sesleri ve alkışlarla karşılanırken, yeni devletin yönetim biçimi bütün açıklığı ile ismini almış; "Egemenlik kayıtsız, şartsız milletindir" ilkesi de artık devlet yönetiminde en belirgin şekliyle yerini bulmuştur.
Ardından cumhurbaşkanlığı seçiminde de 158 milletvekilinin tamamının oyunu alan Gazi Mustafa Kemal Paşa, TBMM tarafından yeni Türk devletinin ilk cumhurbaşkanı seçilmiştir. Mustafa Kemal Paşa bunun üzerine yaptığı konuşmasını,"Türkiye Cumhuriyeti mesut, muvaffak ve muzaffer olacaktır." sözü ile bitirmiştir.
İşte o ilk gün, yani 13 Kasım 1918'de Mustafa Kemal herkes gibi düşünse ve "geldikleri gibi giderler" demeseydi, bugün 101. yaşını kutlamaktan gurur duyduğumuz bir Cumhuriyetimiz olmayacaktı.
Mustafa Kemal iyi bir komutan ve devlet adamı olmanın yanında, çok iyi bir siyasetçiydi. Hem cumhuriyetin ilanı hem de yaptığı devrimlerin gelecek nesillere ışık tutmasıyla bunu göstermiştir.
Bu minvalde, şu bilinmeli ki siyaset, kasaba politikacısı kafasıyla halka dalkavukluk yapılan bir uğraş değildir. Kuru ve içi boş bir milliyetçilik anlayışıyla yapılan bir uğraş hiç değildir.
Millete kurulan tuzaklar karşısında uyanık olmak, bağımsızlığı, kardeşliği, barışı, özgürlükleri ve demokrasiyi cesaretle savunmak, nihayetinde de müreffeh bir ülke yaratmak siyasetçinin temel görevidir. Aynı zamanda devlet adamı da olabilen bir siyasetçi görülemeyeni gören, bilinemeyeni bilen olmalıdır. Toplumun arkasından değil önünden yürümelidir. Siyasetçi, toplumsal ilerlemeye önderlik etmelidir. Bunun için toplumsal dönüşümü ikna yoluyla gerçekleştirebildiğiniz ölçüde, siyaseten de başarılı olursunuz. Bu, aynı zamanda, ebedi başkomutanımız Büyük Atatürk'ün milliyetçilik, halkçılık ve devrimcilik anlayışının da gereğidir. Eğer Atatürk Kurtuluş Savaşımızı başlatmadan önce işgalin ilk zamanlarında halkın düşündüğü gibi düşünse, Kurtuluş Savaşı'nı başlatamazdı. Yine Kurtuluş Savaşı zaferinden sonra toplumun yaygın kesimleri gibi düşünse, cumhuriyeti ilan edemezdi. Ama öyle yapmadı. "Efendiler!.. Yarın cumhuriyeti ilan edeceğiz." dediğinde etrafını da çoktan cumhuriyete hazır hale getirmişti. O yüzden hiç bir itirazla karşılaşmadı.
O gün cumhuriyet fikri etrafında ittifak eden aziz milletimizin içinden bugün ne hazindir ki cumhuriyet sevincinde milletimizle ortaklaşamayan şuursuzlar türemiştir. Bunların kimisi milli bayramlarımıza rastgelen cuma hutbelerinden Atatürk'e bir dua göndermeyi çok görerek, kimisi Mustafa Kemal'in askeriyim diyen teğmenlerden rahatsızlık duyarak, kimisi cumhuriyet kazanımlarını yok etmeye çalışarak kendilerini göstermektedirler.
Atamızın mirası cumhuriyeti korumak, kollamak ve gelecek nesillere taşımak, Atamıza ve aziz Türk milletine karşı en büyük ve en önemli görevimizdir. Bu görevi hep birlikte başarıyla yerine getireceğimizden hiç bir şüphe duymuyorum.
Atatürk'ün mirasçısı, kurtuluşun ve kuruluşun siyasi örgütü CHP hiç bir zaman marjinal bir parti olmamış, marjinal bir anlayış üzerinden siyaset kurgulamamıştır. Her zaman ortak aklı, toplumsal yararı, uzlaşıyı ve milli çıkarları esas alarak siyaset yapmıştır.
O yüzden bir kez daha ilk günkü gibi coşkuyla "YAŞASIN CUMHURİYET" diyerek cumhuriyetimizin 101. yaşını ve Türk milletinin Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyor; cumhuriyetin bekçisi ve ele geçirilemeyen son kale olarak cumhuriyetimize ve kazanımlarına kararlılıkla sahip çıkmaya devam edeceğimizi ifade etmek istiyorum."
31.10.2024
28.10.2024
28.10.2024
28.10.2024
25.10.2024
21.10.2024
10.10.2024