Karaman'daki biyokütle santralinin çevreye, su kaynaklarına ve tarıma olan olumsuz etkileri ile ciddi bir çevresel soruna doğru ilerliyoruz.

Biyokütle Santrali yapım aşamasında iken önceki dönem il başkanlarımızdan Osman Nuri Koçak'ta konuya ilişkin yazı yazmış ve Karaman ile bölge halkı bağıra bağıra gelen kirliliğe karşı uyarılmıştı.

. Santralin su kaynaklarını tüketmesi, bölgedeki tarımsal üretimi tehdit etmesi ve hava kirliliğine neden olması gibi sorunlar, halkın yaşam kalitesini doğrudan etkiliyor. 

Yapım aşamasında uyarılar yapılmış olmasına rağmen santralin çevreyi kirletmeye devam ettiği anlaşılıyor. Cezanın resmi tutanaklarını görmediğimiz için bu konu hakkında tam bir görüş belirtemiyoruz. Ancak eğer basında yazıldığı miktar gibi bir ceza ise bunun adı hava kirliliği nedeniyle şikayetçi olanların gazını almaktan başka bir anlam taşımaz. Öncelikle santral mevzuata uygun hale getiriline kadar kapatma cezası verilmesi gerekir. Santralin su tüketimi ve çevre kirliliği gibi sorunlar çözülmediği takdirde, uzun vadede bölgedeki tarım ve su kaynakları üzerinde daha büyük tahribatlar meydana gelebilir. 

Bu noktada bölge halkının ve yerel yönetimlerin, daha güçlü çevresel denetimler ve yaptırımlar talep etmeleri, santralin faaliyetlerinin çevreye uygun hale getirilmesi yönünde önemli bir adım olacaktır.

Mevcut santralin en büyük zararının ise harcamış olduğu su sarfiyatıdır. Hali hazırda bir damla suya muhtaç olduğumuz bir yıl geçirdik. Yeraltı sularımız artık yeterli gelmiyor ve tarımsal üretim yapamayacak hale geleceğiz. Bu nedenle bu tip su ihtiyacı olan santrallerin, doğal su kaynakları bulunmayan bir bölgeye yapılması başlı başına bir hatadır. Bu hatadan dönülmesi gerekmektedir. Santrali kuranlar işleri bittiklerinde pılısını pırtısını toplayıp dönecekler. Ama biz havası kirletilmiş, su kaynakları düzensiz harcanmış bir coğrafya ile baş başa kalacağız.

Temiz Karaman, Üreten Karaman için toprağımıza, havamıza, suyumuza sahip çıkalım.